Avm'deki mağazaları turladıktan sonra yemek yiyen Deha-Aslı Bilimlier çifti, mekan çıkışı gazetecilere poz vererek soruları yanıtladı.

Yeni albüm çalışmasını geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkartan şarkıcı, "Albümden çok olumlu tepkiler aldık. Dönüşü muhteşem oldu. Konserlerimiz devam ediyor. Bugün biraz yoğun tempodan sıyrılıp eşimle yemeğe geldik. Yeni projeler var, çalışma aşamasındayız. Şimdilik sürpriz olsun" ifadesinde bulundu.

Warner Bros'dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de geçen cuma 313 sinemanın 435 salonunda gösterilen film, vizyona girdiği ilk üç 3 günde 385 bin 488 kişi tarafından izlenerek, tüm zamanların ekim ayı en iyi yabancı film izleyici açılış rekorunu kırdı.

ABD'de ise hafta sonunda yaklaşık 93 buçuk milyon dolar hasılata ulaşan "Joker" aynı zamanda tüm zamanlar en iyi ekim ayı hasılat rekorunun da sahibi oldu.

Gerilim ve dram türünü bir araya getiren, Joaquin Phoenix'in başrolünde olduğu film, başarısız bir komedyen olan ve DS Comics karakterlerinden Batman'in en büyük düşmanı Arthur Fleck'in gençlik döneminde zihninin psikolojik olarak yavaş yavaş tekinsiz sulara yelken açmasıyla "Joker" karakterine dönüşümünü konu ediniyor.

"Film bir Joker hikayesi değil de Joker olmanın hikayesidir"

Açıklamada görüşlerine yer verilen filmin yönetmeni Phillips, Joker karakterinin karmaşıklığını sevdiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu başlangıç hikayesinin irdelemeye değer olduğunu hissettim. Çünkü daha önce yapılmamıştı ve çizgi romanda bile resmi olarak bir başlangıcı yoktu. Bu yüzden, Scott Silver'la birlikte karmaşık ve girift bir 'Joker' versiyon yazdık, nasıl evrildiğini ve sonra nasıl kötüleştiğini işledik. Bu film bir Joker hikayesi değil de Joker olmanın hikayesidir."

Phillips ile Scott Silver'in senaryosunu kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Robert De Niro, Zazie Beetz, Frances Conroy, Brett Cullen, Marc Maron, Bill Camp, Shea Whigham, Glenn Fleshler, Douglas Hodge ve Brian Tyree Henry gibi ünlü oyuncular yer alıyor.

ABD’li model Kate Upton, Health dergisinin eylül sayısına kapak oldu. Model, sosyal medya hesaplarından açıkladığı ‘Strong4Me’ hareketiyle kadınların sağlıklı ve güçlü hissetmelerini kendisine misyon edindiğini açıkladı.

- ‘Strong4Me’ hareketi için size ilham veren şey ne oldu?

Kendi fitness yolculuğum... Kariyerimin son 10 yılında çok fazla deneme-yanılma yaşadım. Tüm gezilerim ve ilişki yaşamakla evlilik gibi hayat değiştiren tecrübelerim boyunca nasıl fit kalındığını anlamam gerekiyordu. Kişisel ilişkilerim, antrenmanlarım ve gezilerim, her şeyi göz önünde bulundurmam icap ediyordu.

- Tüm bunları çözmeyi nasıl başardınız?

Ben Bruno ile tanıştığımda çözüldü. Ruhsal anlamda çok iyi bir noktadaydım ve yalnızca güçlü olmaya odaklanmaya hazırdım. Öyle ki, sığmam gereken elbise bedeni hakkında bile düşünmüyordum. Bruno, bana güçlenme antrenmanını ciddi şekilde öğretti. Benim için listeler hazırladı ve yoldayken de ihtiyaçlarımı giderdi. 30 dakikalık egzersizleri istediğim yerde yaptım. Aynı zamanda, önceden hazırlanmış sağlıklı yiyecekler tükettim.

- 30 dakikalık egzersizleri günlük rutininize mi eklediniz?

Evet, özellikle kızım doğduktan sonra, benim için gerçekten kolaylık oldu. Emzirdiğim için bir yere çıkamıyordum. Spor salonuna gitmek imkansızdı, bu nedenle evde çalışabilmek, harika!

- Bize vücudunuza güvenme konusuyla ilgili yaşadıklarınızı anlatır mısınız?

Küçükken, kendine son derece güvenen bir çocuktum. Florida’da büyüdüm, orada sürekli bikinilerle gezerdik ve bu durum bize tuhaf gelmezdi. Bu nedenle farklı bir vücut tipine ait olduğumu ya da insanların benim bedenimle ilgili bir düşünceleri bulunduğunu hiç fark edemedim. Modelliğe ilk başladığımda, işler değişti. Bazı insanlar benim fazlasıyla yuvarlak hatlara sahip olduğumu düşündü. Şimdiyse sektör değişti ve bu durum beni mutlu ediyor. Sektörün birçok yönden beni yaratıp yıktığını, ardından kendi kendimi yeniden toparladığımı düşünüyorum.

- Bu konuyu biraz daha açabilir misiniz?

Kariyerime adım attığım yıllarda, her şey ölçülere göre yapılıyordu. Eğer bir pantolona sığamazsanız, utanıyordunuz. Bu nedenle daha sağlıklı bir noktaya varmam, uzun zamanımı aldı. Farklı bir zihniyete bürünebilmek, benim açımdan son derece önemliydi. Hiç kimsenin ‘Hayır olamaz! Bu bedene sığamıyorum’ dediği o negatif noktada olmasını istemem. Kime ne ki? Gidin başka birini satın alın!

- Rötuşsuz fotoğrafların kadınlar için önemli olduğunu neden düşünüyorsunuz?

Bu konuyu biraz daha derinlemesine düşündüğünüzde, aslında bilip bilmeden her yere rötuş uyguladığımızın farkına varıyorsunuz. İnsanlar Instagram gönderilerindeki fotoğrafları bile yeniden düzenliyor. Yeni norm bu... Bizler de sonrasında o kişinin paylaşımını, asıl görüntüsü zannediyoruz. Kendimiz için de, öyle görünmemiz gerektiğini varsayarak, aynısını uyguluyoruz. Sonuç olarak, benim için bu rötuşsuz kareler, gerçek hayata attığımız bir adımdır. Öyle yaşamamız gerekiyor. Amacımız da olabileceğimizin en iyisi olmak ve bir başkası gibi görünmeye çalışmamak olmalıdır.

‘Eskisi kadar güçlü değilim’

- Kızınızın doğumu sizi spor anlamında etkiledi mi?

Tamamıyla... Aslında bu benim için en zor şeydi. Aşırı güçlü olduğum seviyelerden gerçekten tek bir hamle bile yapamayacak durumlara düştüm. Neredeyse bir yıl olacak ama hâlâ eskisi kadar güçlü değilim.

- Bu süreçte daha sağlıklı bir bakış açısını nasıl geliştirdiniz?

Benim için uygun egzersizleri bularak ve sağlıklı beslenerek. Şunu fark ettim ki, eğer zihinsel olarak iyi bir noktadaysam, bana gelen hiçbir eleştirinin kafamı karıştırmasına izin vermiyorum.

JessIca May’in serüveni Brezilya’dan İstanbul’a uzanıyor. ‘Yeni Gelin’ dizisiyle oyunculuğa adım atan May, “Benim için dönüm noktasıydı. Bu işten keyif alıyorum ve uzun seneler devam etmek istiyorum” diyor. Aşkı da Türkiye’de bulan oyuncuyla, yeni hayatını konuştuk.

- ‘Dert Bende’ ilk sinema filminiz, neler hissediyorsunuz?

Heyecanlıyım. Çok güzel bir film oldu. Ümit de (Kantarcılar) gerçekten muhteşem bir yapımcı. Gülmekten çekemiyorduk. Sette güzel bir enerji vardı, inşallah seyirci de bunu hisseder. İlk defa bir Türk karakteri oynadım.

- Türk bir karakteri canlandırmak nasıldı?

Tabii ki yabancı kökleri var, annesiBrezilyalı, babası Türk... Bu karakterioynarken ben de Türk gibi hissettim.Pelin, ressam bir kadın. Filmi izlerkenbaşta “Bu kız ne yapıyor?” diyecekler amao mafyanın elinden sanat eserlerini kurtarmaya çalışıyor. Başına gelenlerden kaçarken de Kenan ve Cem’e bulaşıyor.

- Her fırsatta Türkiye’yi çok sevdiğinizi dile getiriyorsunuz. Burası sizin için ne ifade ediyor?

Türkiye’de yaşamaya alıştınız mı?Alıştım, Türkiye ikinci vatanım oldu. Burası ve Brezilya arasında gidip geliyorum. Ama kalbimde Türkiye’nin yeri ayrı. Yarı Brezilyalı yarı Türk gibi hissediyorum ama daha çok buralı... Sette de yabancı olduğumu hatırlatan, bozuk Türkçemdi. Artık Türk karakterleri oynayabilirim.

- Türkçe konuşmayı nasıl öğrendiniz?

Eşim Hüseyin (Kara) yardım ediyor. Çok sabırlı. O da Portekizce öğrenmek istiyor, bazen evde hangi dil konuşacağımızı tartışıyoruz. Kitap okuyarak geliştirmeye çalışıyorum. Ama kursa gitmediğim için gramer bana göre hâlâ gizemli bir şey.

- Evlilik nasıl gidiyor?

Hayatım değişmedi. Çok mutluyuz, iyi anlaşıyoruz, kafalarımız da çok uyuyor. Brezilya’daki akrabalarım Hüseyin’i daha çok seviyor. Beni unuttular. Hüseyin’in akrabaları da beni daha çok seviyor, hissediyorum.

- Kaç yıldır berabersiniz?

Evleneli bir yıl oldu, sekiz yıldırberaberiz. İstanbul’a geldikten birkaç ay sonra sevgili olduk. İlk erkek arkadaşım, hayatımın ilk aşkı... 10 bin kilometre seyahat edip, diğer yarımı burada bulacağımıhiç tahmin edemezdim.

- Çocuk istiyor musunuz?

Düşünüyorum ama vakit henüz gelmedi. Daha yolun çok başındayım. Oyunculuktan keyif alıyorum, bu işi yapmak istiyorum. Umarım uzun seneler devam edebilirim.

‘Ters köşe bir rol istiyorum’

- İstanbul’a ilk geldiğinizde, izleyicinin sevgisini kazanan, başarılı bir oyuncu olacağınızı tahmin eder miydiniz?

Oyuncu olmayı düşünmüyordum. İstanbul’a modellik için geldim. Bir süre sonra reklamlar çekmeye başladığımda, gerçekten bu işi yapmak istediğimi fark ettim. Dizi teklifi geldikten sonra da eğitimler almaya başladım, daha çok yoğunlaştım. ‘Yeni Gelin’de de şanslıydım, büyük ustalardan çok şey öğrendim. Sevilmek güzel bir şey, beni mutlu ediyor. Gerçekten burada evimdeymişim gibi hissediyorum. Sokakta da “Yeni gelin” diye sesleniyorlar. O dizi benim
için dönüm noktasıydı.

- Yeni dizi projesi var mı?

Birkaç teklif var, değerlendiriyoruz. Umarım en kısa zamanda ekrana dönerim. Sette olmayı çok özledim. İnşallah güzel projelerle yola devam edebilirim.
Drama ters köşe bir iş denemek isterim. Aksiyonu da çok seviyorum. “Bu kız güzel diye bir şeyler yapıyor” diyorlar. Bunu kırmak istiyorum. İyi bir iş yapıp, iyi bir insan olup, öyle anılmak dileğim. İleride çok iyi bir oyuncu olmak istiyorum.

Brezilya’da çiftlikte yaşıyordum’

- Brezilya’da nasıl bir hayatınız vardı, orada hiç oyunculuk yaptınız mı?

Orada modellik yaptım ama oyunculuk için teklif almıştım. Ana dilimde oynamayı da denemek isterim ama kariyerime Türkiye’de başladım, burada devam etmeyi düşünüyorum.Brezilya’da çiftlikte yaşıyordum. Hayvanlarımızla kendimize küçük bir cennet kurduk. Annem, babam ve kardeşim hâlâ orada yaşıyor.

- Ailenizi özlüyor musunuz?

Tabii ki özlüyorum. Her sene onları görmeye gidiyorum. İnşallah ailemi buraya getirebilirim. Her gün görüntülü konuşuyoruz. Annemle konuşurken bazen Türkçe kelimeler kullanıyorum. Rüyamda bile Türkçe düşündüğümü fark ettim.

Golf dünyasının ünlü isimleri, Kemer Country Golf Clup’te buluştu. Üç gün devam eden, 250 golfçünün katılım gösterdiği ‘Erdoğan Demirören Golf Turnuvası’na, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay, Faruk Erdoğan, Cemal Kalyoncu ve Nihat Özdemir’in de aralarında bulunduğu tanınmış simalar katıldı. Organizasyonda, dereceye giren tüm oyunculara ödülleri verilirken, Kemer Country Club’ın ‘Kulüp Şampiyonu’, Edga turnuva oyuncusu (Avrupa Engelliler Golf Birliği) Mehmet Kazan oldu.

Sporcu, ödülünü Yıldırım Demirören’in elinden aldı. Golfün gelişmesinde büyük emeği olan Kemer Country Club’ın Başkanı Merhum Erdoğan Demirören anısına düzenlenen etkinlik, ‘Anma Yemeği’yle son buldu. Anlamlı buluşmaya, Milli takımımızı Avrupa’da temsil eden ‘Erdoğan Demirören Golf Cup Özel Ödülü’nü sağlayan Citycoco, sağlıklı protein barlarıyla yerini alan Züber, destekleriyle renk kattı. Turnuva sonrası Yıldırım Demirören de eşi Revna Demirören’in kendisi için hazırladığı doğum günü sürpriziyle yeni yaşını kutladı. İş insanı, aile fertlerinin yer aldığı sahnede pastasını keserek, herkese teşekkür etti.

BUTEM Metal Yönetim Kurulu Başkanı Merve Mollamehmetoğlu Keleş, tekstil sektöründe de adından başarıyla söz ettiriyor. ‘LEMERMEL’ adlı markasının yeni koleksiyonunu tamamladığını belirten iş insanı, “Uzun süredir üzerinde çalıştığım, iş ve gündelik yaşamın zamansız parçalarını sunacağım tasarımları, 16-17 Ekim’de beğeniye sunacağım” diye konuştu.

Medikal estetik sektörünün ünlü doktorları, Sait Halim Paşa Yalısı’nda düzenlenen özel etkinlikte buluştu. En popüler ürünlerin, eğitiminin verildiği organizasyonda, hayati riskli hastalıklardan tedavi altında olan çocukların hayallerini gerçekleştiren ‘Bir Dilek Tut Derneği’ne de bağışta bulunuldu.

Özlem Süer, doğadan aldığı ilhamla tüketiciler için sağlıklı çözümler sunmayı hedefleyen Voonka Beauty ile yaptığı iş birliğini podyuma taşıyacak. Modacı, 8-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’da, cesur kadınlardan ilham alarak hazırladığı ‘İlkbahar-Yaz ‘20’ koleksiyonunda Voonka Beauty için hazırladığı kapsül koleksiyonu, izleyicilerin beğenisine sunacak. Süer, önceki gün Nişantaşı’ndaki modaevinde yeni koleksiyonundan bir kesiti, basın mensupları için sergiledi. Modacı, Voonka Beauty kapsül koleksiyonunda, doğal bir enerjinin olduğunu ve cesaretli kadınını anlatmaya çalıştıklarını belirtti. Süer, “İnandığımız ve ambalaj tasarımını birlikte güncellediğimiz Voonka Beauty markasıyla hazırlandık. İçten gelen güzelliği, tenin güzelliğini giysiyle bütünleştirdiğimiz zaman, çok özel kadını yaratabileceğimizi tarif ettik. Koleksiyonumuzun alt teması aslında cesaretli bir kadını anlatıyor” dedi. Voonka Pazarlama Direktörü Hande Yalçın ise, “Daha önce Voonka Beauty serisinin ambalaj tasarımlarını emanet ettiğimiz Özlem Süer ile heyecanlı bir iş birliğine daha imza attık. Voonka Beauty’e özel hazırlanan kapsül koleksiyonu bizler çok beğendik, dileriz izleyiciler için de keyifli bir defile olur “ diye konuştu.

‘Kral Şakir Korsanlar Diyarı’ ilk üç günde yarım milyonluk izleyiciyle tüm zamanların en iyi açılışını yapan animasyon filmi olarak tarihi bir rekor kırdı. Tüm sinemalarda ek seanslar açılırken, film sona erdiğinde salondan çıkmamak için direnen ve ağlayan çocuklar, ailelerine zor anlar yaşattı.

★Gökhan Türkmen ve Serkan Ölçer, özel bir projeyle müzikseverlerin karşısına çıkacak. İkili, ‘Hemdem’ adını verdiği konser serisiyle Doğu illerinde hayranlarıyla buluşacak. Türkmen, oluşturacağı repertuvarla Şanlıurfa, Malatya ve Sivas gibi şehirleri gezecek.

Megastar, Londra Eventim Apollo’da izleyici karşısına çıktı. Tarkan, yıl sonuna kadar Mannheim, Stockholm, Amsterdam, Wien, Zurich, Hannovar ve Cologne’da sevenleriyle buluşmaya devam edecek.

Okan Cabalar, yeni sezonda stand-up gösterisini iki perde haline getirerek, süresini iki saat 10 dakikaya çıkardı. Oyuncu, bu ay içinde Lefkoşa’nın yanı sıra iki kez Ankara, bir kez İstanbul ve bir kere de İzmir’de olmak üzere beş kez sahneye çıkacak. Cabalar, ayrıca senaryosunu kendi yazdığı iki filminin hazırlıklarını da sürdürüyor.

İki yıl önce ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’la izleyici karşısına çıkan Meryem Uzerli, dünyaya açılıyor. Oyuncunun, geçtiğimiz hafta Netflix’te yayınlanan Alman dizisi ‘Dark’ için audition (deneme çekimi) verdiği ortaya çıktı. Video’su, projenin yaratıcıları Baran bo Odar ve Jantje Friese tarafından beğenilen oyuncu, anlaşma sağlanırsa, önümüzdeki günlerde kamera karşısına geçecek.
Şu sıralar Almanya’nın başkenti Berlin’de bulunan Uzerli’nin heyecanını ilk olarak ailesiyle paylaştığı öğrenildi. Üçüncü sezon çekimlerine devam eden yapım, bir çocuğun kaybolmasını konu ediyor. Projenin başrollerinde Louis Hofmann, Oliver Masucci ve Jördis Triebel yer alıyor. Yapıma dahil olabileceği için festival davetlerini kabul etmeyen oyuncu, 20 Ekim’de ‘Kovan’ filmi sebebiyle İstanbul’a gelecek.

ABD’li model Kate Upton, “Kariyerime adım attığım yıllarda, her şey ölçülere göre yapılıyordu. Eğer bir pantolona sığamazsanız, utanıyordunuz” dedi. Özellikle doğum yaptıktan sonra zihinsel anlamda değiştiğini ifade eden güzel, “Daha sağlıklı bir noktaya varmam, uzun zamanımı aldı” şeklinde konuştu.

Fashion TV Türkiye temsilcisi Enis Onat’ın düzenlediği organizasyonda, Deniz Akkaya, Erkan Özerman, Fashion TV sahibi Michel Adam, Christina Vudalı, Alara Öz ve Murat Cevahir jüride yer aldı. Heyecanlı gecenin sonunda birinci Ukrayna’dan İlona Vasko (23) oldu. Modelin tacını, Deniz Akkaya taktı. İkinciliğe, Rusya’dan Anzhelika Serona (21), üçüncülüğe ise Sırp güzeli Teodora Jankovic (20) layık görüldü.Slovenya Lara Mlaker (21) Rocks Hotel güzeli, Nijeryalı Wewimo Cythia Harry ise İnternet Güzeli seçildi.

Projeleri için sürekli başka ülkelerde bulunan oyuncu, “Dünya vatandaşıyım. Bugünlerde ise ilk kez İstanbul’da yaşamayı düşünmeye başladım. Gidip geliyorum ama tam olarak bu şehirde yaşamış sayılmam. Bugüne dek hep iş için geldim. Burada yaşamayı tatmak istiyorum” dedi.

Yeni çıkaracağı şarkıyla birlikte fit bir görünüme de giren Berdan Mardini, haftanın dört günü boks hocası Ergun Demirkan eşliğinde spor yapıyor.

Yakaladığı formuyla dikkat çeken Mardini, "Spor olmazsa olmazım. Hem sağlık açısından hem de görsel açıdan iyi olmak zorundayım. Şimdiden beş kilo verdim" dedi. MESUT YILMAZ

Siyah püsküllü ip askılı büstiyeri ve mini püsküllü eteğiyle sahneye çıkan güzel şarkıcı Su Soley "Aldırma Deli Gönlüm" şarkısıyla hayranlarını selamladı.

Sevilen şarkıları art arda seslendiren şarkıcı misafirlerden tam not aldı. Ünlü şarkıcı ses performansının yanı sıra danslarıyla da sevenlerine felekten bir gece çaldı. Hem göze hem de kulağa hitap eden şarkıcıyı dinlemeye cemiyet, iş ve sanat dünyasından tanınmış simalar geldi.

Kim Milyoner Olmak İster yarışmasında finalde "10 kıtadan oluşan İstiklal Marşı'nın tamamında bu kelimelerden hangisi diğerlerinden daha az geçer" sorusuna yanıt verirken, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okuyarak doğru cevabı veren ve 1 milyon lira kazanan Arda Ayten herkesi duygulandırdı. Anne ve babası 4 yaşındayken ayrılan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Arda Ayten (21) yaşadıklarını anlattı.

Sabah Gazetesi'nden Sırrıberk Arslan'ın haberine göre; Yarışmayı kazandıktan sonra tanımadığı birçok kişinin kendisini aradığını, sosyal medyadan ulaştığını anlatan Arda, "Tanımadığım meğer ne çok akrabam ve arkadaşım varmış. Milyoner olduktan sonra hepsi beni hatırladı. Ama ben onların hiçbirini hatırlamadım. Milyoner olduğumu öğrenince mantar gibi bir gecede ortaya çıktılar" dedi.

En çok felsefe, roman ve tarih kitapları okumayı sevdiğini anlatan Arda, "En beğendiğim yazarlar Jack landon, Çehov, Dostoyevski, Hofmann, Thomas Mann, Denis Diderot" dedi.

Arda, kendisine 1 milyon lira kazandıran soru ile ilgili ise şunları söyledi: "Bu ülkenin hangi şartlarda kurulduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunu en iyi anlatan da İstiklal Marşımızdır. Milli Marşımızı hepimizin ezbere okuyabilmesi gerekir diye düşünüyorum. Hele bu kişi bir üniversite öğrencisi ise. Ben de bunu yaptım. İstiklal Marşımız sadece duvarlarda çerçevelere asılmış değil yüreklerimize kazınmış olması gerekir. Aslında bu soruya anında cevap vermem gerekirdi, tek üzüntüm bu..."